usulcacık

usulcacık
(тж. usulcacık ustilla) ти́хо, осторо́жно, незаме́тно; делика́тно

Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Смотреть что такое "usulcacık" в других словарях:

  • usulcacık — zf. Yavaş ve belli etmeden veya ortalığı karıştırmadan, yavaşçacık Başını usulcacık kaldırmak istedi. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir küme — sf. Pek çok, fazla Yaver Bey bir küme mektubu usulcacık Mustafa Kemal Paşa nın önüne koymuş. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mahfaza — is., Ar. maḥfaẓa İçinde küpe, yüzük, bilezik vb. değerli süs eşyalarının saklandığı kutu Kadife bir mahfazayı usulcacık karısının yastığının altına koydu. E. E. Talu Birleşik Sözler mücevher mahfazası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sekiş — is. Sekmek işi veya biçimi Ahtapot kısa kısa sekişlerle usulcacık geminin yanına yanaşıyordu. Halikarnas Balıkçısı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sokak kapısı — is. Evin sokağa açılan kapısı Sokak kapısının usulcacık açıldığını duydum. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sokuşmak — e 1) Dar bir yere sokulmak 2) Usulcacık araya girmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • süpürmek — i 1) Bir şeyin, bir yerin üstündeki çer çöp, toz toprak vb. şeyleri süpürge, fırça veya başka bir araçla toplamak, temizlemek Dükkânların önünü çocuklar süpürür. S. F. Abasıyanık 2) mec. Çıkarıp atmak, kovmak Yanında binlerce kurbanlık ile /… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • usullacık — zf. Usulcacık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yavaşçacık — zf. Çok yavaş, usulcacık …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»